Puglia’nın en güzel kasabası Ostuni desem belki iddalı olur ama en güzel anılarla döndüğüm yerinin Ostuni olduğunu gönül rahatlığıyla yazabilirim.
Ostuni, città bianca yani beyaz şehir adıyla anılıyor. Ostuni’yi ayrı bir yazımda detaylıca anlatacağım, bu yazım birkaç saatimizi ayırdığımız zeytinyağ tadım aktivitesiyle ilgili. Ostuni bölgesi ve hatta genel Puglia bölgesi “Masseria” adı verilen köy/çiftlik evlerinden oluşuyor. Konuk evi olarak hizmet veren bu geniş konakların bazıları sonradan turistik amaçlı yapılmış, bazılarının ise yüzlerce yıllık tarihçesi var. İşte bu gerçek masserialardan Masseria Brancati nesillerdir zeytinyağ üretimi yapan bir aileye ait. Bahçelerinde 2000 ve hatta 3000 yıllık zeytin ağaçları var.
Bu turu bize kaldığımız başka bir Masseria’nın görevlisi tavsiye etti. Şansımıza İngilizce oln gruba denk gelsek de çok eğlenceli bir zaman geçirdik. Önce bahçedeki zeytin ağaçlarını gezdik. Her bir burgunun 1000 yıla tekabül ettiğini öğrendim. Bahçenin büyük büyük babasının önünde resim çektirdik. Yaşlarının nasıl karbon testiyle hesapandığını, zeytin ağaçlarının öldüğü düşünülse bile aradan filiz vererek canlanma özelliği olduğunu ve bizi cezbedecek bir sürü yararlı bilgi öğrendik. Hiç ilaç kullanmıyorlarmış.
“Pray but don’t spray”
Zeytinyağının kutsallığı, ölümsüzlüğü, doğanın gücü ve bir mesleği tutku ile yapmak. Tarifsiz duygular yaşıyor insan doğanın kucağında.




Bahçedeki zeytinağaçlarını gördükten sonra rehberimiz bizi 1800lerde kulandıkları zeytinyağ üretim mahzenine soktu. Havasız ve ışıksız bir ortamda zeytinyağını damla damla nasıl ürettiklerini gösterdi. Romalıların mekanik mühendisliği ve ince işçiliği hayran uyandırıyor. Ardından bir sonraki yüzyıl uygulanan üretim teknikleri ve daha ferah olan üretim tesisini gezdik.




Unutmadan arada masseria’nın küçük kilisesini de gösterdiler. Bundan birkaç yıl önce Justin Timberlake bu bölgede düğün yapınca bu tarafların kiliselerinde evlenmek hem İtalyanların hem de yabancıların arasında çok popüler olmuş. Bu konuyla ilgili başka blgilerim de var ama zeytinyağından rol çalmasına müsade edemem, onu başka yazıda anlatacağım.
Zeytin bahçesi, üretim tesisi gezisinin ardından masserianın yan bahçesindeki ulu şemsiye çamının altında yarım daire şeklinde sıralanıp 4 farklı zeytinyağ tadımı yaptık. Her birinin ardından yorumladık. Kokuyu, dilimizde hissettiğimizi ve boğazımızdaki yanma hissini. Zeytinler Ekim ayında toplanmaya başlıyormuş. Aynı bizim burada olduğu gibi. Erken hasat, soğuk sıkım ve ilk sıkım zeytinler eğer 24 saat içinde sıkmaya gönderilirse extra vergine oluyormuş. Asiditesi ise 0.1 ile 0.8 arasında. Vergine denilen 24 saat içinde sıkıma gönderilemeyen veya daha geç zaman toplanan zeytinlerden elde edilen yağa deniyormuş. Ekim zeytinleri daha sert ve boğazı yakan bir tada sahipken Kasım zeytinleri daha yumuşak oluyor. Zeytin toplamak kolay değil. Aralık ayında kendiliğinde düşüyor zeytinler. Bu zeytinlerden yapılan zeytinyağı vergine olmuyor. Şişe açıldığında kokusu burnunuza gelmiyor.
Zeytinyağ alırken “Produced in mediterranean and bottled in italy” olanına değil hem İtalya’da üretilen, hem İtalya’da şişelenen olanı almamız gerektiğini söyledi. Rehberimiz Tariş’i biliyordu. Üzücü tabi. Bu durumda fason üreten biz, kar eden ise İtalya oluyor. Tadım aktivitesinden sonra herşeyin doğrusu olmadığını, bazı konularda da zevkin öne çıktığını öğrendim. Tadımın ardından küçük tenekelerde zeytinyağımızı alarak olive oil turunu tamamladık.


Masseria Brancati Olive Oil Tour, Tripadvisor’da Ostuni bölgesinde yapılacak aktivitelerin içerisinde 1. sırada yer alıyor. Değerlendirmelere göz atmak isterseniz:
Puglia gezisi ile ilgili ilk yazıyı okumak isteyenler:
https://italyada.net/2019/06/10/puglia-gezisi-1/
Yazıları kaynak göstererek kullanabilirsiniz, Vera Eğitim, Tuğçe Özgen, Haziran 2019, Bostancı İstanbul, [email protected]