Bugün İzmir’de bulunan ve Türkiye’nin en büyük otomobil müzesi olan Key Museum’daydık. Key Museum, otomobille pek fazla ilgisi olmayan beni bile etkiledi. İçerisi renk renk model model otomobillerle, motorsiklerle dolu. Kapının girişinde ziyaretçileri dünyanın ilk benzinli ticari otomobili karşılıyor. (Benz, Patent/Motorwagen, 1886) Devamında ise içeride klasik diye tabir edilen birçok modeli görmek mümkün. Renkleriyle, tasarımlarıyla ve teknolojileriyle her biri adeta bir ruha sahip. İçerisi, keşke şimdi de tüm bu otomobiller sokaklarda olsa dedirtiyor. Fakat en dikkat çeken, önünde fotoğraf çekmek için kuyruklar oluşturan modeller İtalyan tasarımlarıydı. 🙂

De Tomaso İtalyan otomobil markası Modena’da 1959 yılında kuruldu.

Otomobil müzesini gezerken en dikkat çeken otomobillerden biri de Ferrari’nin Dino modeliydi. Rengi, dış görünüşü, tasarımcısından ziyade beni en çok hikayesi etkiledi. Bu model, Enzo Ferrari’nin ölen oğlu Alfredo Dino Ferrari anısına yapılmış. Dino modelinde Ferrari’nin klasik logosu yerine otomobile Enzo Ferrari tarafından Dino yazan bir logo konulmuş.

Bir diğer dikkat çeken model ise en azından benim için 🙂 müzenin en ihtişamlı sarı otomobili Maserati. Amblemi Bologna’da bulunan fıskiyeli havuzdan ilham alınan Maserati, 1914 yılında Alfieri Maserati tarafından Bologna’da kuruldu.


Lüks spor otomobil Miura modeli adını boğa yetiştiricisi Don Eduardo Miura’dan almıştır.
Müzenin en iç ısıtan, heyecan verici İtalyan otomobilleri Fiat 500L ve Fiat Topolino ile İtalyan motorsikleri Vespa Piaggio’ydu.


Müzedeki gezimiz tam 2 saat sürdü. Müzedeki bu gezi bana İtalya’nın moda, mimarlık, ürün tasarımı yanında araç tasarımında da önemli bir yerde olduğunu bir kez daha gösterdi. Siz de araç tasarımıyla ilgiliyseniz İtalya’daki eğitimler ile ilgili bilgi için bizimle CV’nizi paylaşabilirsiniz. [email protected]