Puglia gezimizle ilgili daha önce 3 yazı yazmıştım. Merak edenler önceki yazılarımı aşağıdaki linklerden okuyabilir:
https://italyada.net/2019/06/12/martina-francanin-kerameti-3/
https://italyada.net/2019/06/12/ostunide-zeytinyag-tadimi-2/
https://italyada.net/2019/06/10/puglia-gezisi-1/
Puglia rotasında Ostuni’de otel araştırırken daha önce Domus’a gönderdiğimiz bir öğrencinin referansıyla Masseria Moroseta’ya denk geldim. Websitelerine bakıp da henüz Nisan ayı olmasına rağmen Eylül’e kadar bütün odalarının dolu olduğunu görmem üzerine “Acaba burası nasıl bir yer?” diyerek biraz daha araştırma yaptım.
Abartılı süslemelere yer vermeden, rafine bir şıklık sunan bu özel yerin sahipleri Londra St. Martins mezunuymuş. Ünlü bir mimara, tamamen doğayla bütünleşecek bir mekan tasarlatarak emekle, özenle burayı yapmışlar. Telegraph Travel gibi birçok yerde haberleri çıkmış.
https://www.telegraph.co.uk/travel/destinations/europe/italy/puglia/hotels/masseria-moroseta-hotel/
Sadelik sevenler için, ince zevkler sunan bu otel gerçekten çok hoşuma gitti. Yorumları okuduğumda hoşuma gitmeyen şey ise, sahiplerinin biraz daha cool olmaları, İtalyan misafirperverliğini göstermemeleri ve kimileri için de günümüz Instagram dünyasında hava atmak için bir otel olması gibi yorumlar oldu. Madem otel dolu, o zaman bir yemek yiyelim dedik ve Ostuni’de olduğumuz gece için 2 kişilik akşam yemeği rezervasyonu yaptık.
O akşam meğer Michelin yıldızlı bir restorandan chef misafir edecek ve sezona merhaba kutlaması yapılacakmış. Tam ne ile karşılacağımız hakkında bir fikrimiz yoktu. Daha önce hiç Michelin yıldızlı bir restorana gitmemiştik (ki İtalya’da çok yaygın) ve Masseria Moroseta’yı da merak ettiğimizden önden ödemeyi gönderip, akşam yemeğine rezervasyonumuzu yaptırdık.
Akşam 7:30 civarı güneş henüz batmadan, Masseria Moroseta’da olduk. Resimlerdekine benzer geniş bir zeytinlikte yer alan bu tesisin teras katından bir taraf denize bir taraf da eski şehir Ostuni’nin merkezine uzanıyor. Önünde sade bir havuz ve ortak sosyalleşme alanı. Yavaş yavaş misafirlerin toplanmasıyla önce açık alanda birer içki içip dingin atmosferin tadını çıkardık, ardından hep beraber sofraya çağrıldık. 2 tane 20’şer kişilik masada oturacağımız yerler belliydi. İsimlerimizin etiketlerini bulduk. Yanımıza otelde kalan Kanadalı bir çift denk geldi. Taa Ocak ayından burada yer ayırtmışlar. Taaa Kanada’dan Puglia’ya gelmişler. Uzun ve güzel sohbetler ettik. Onlar Puglia turunda Ostuni’yi merkez belirleyip, günübirlik araba gezileriyle çevreyi dolaşmak üzerine planlama yapmışlar. Bütün 1 hafta Moroseta’da kalacaklardı. Biraz sıkıldıklarından ve genel tutumun yorumlarda bahsedilen İtalyan misafirperverliğinden uzak olduğundan kibarca bahsettiler. Burada kalmak isteyenlere benim tavsiyem 1 veya 2 gece.
Yemeklerden bahsetmek gerekirse, tabi ki olumsuz bir şey yazmam zor. Hepsi birbirinden özenli, seçilmiş malzemelerin kullanıldığı, sunumların tablo gibi olduğu ve lezzetin de çok güzel olduğu yemeklerdi. Her yemek öncesi mutfaktan bir kişi, ne yiyeceğimizi mikrofonla anlattı. Bazı peynir çeşitleri ve yemek isimleri sanıyorum İtalyanlar için de alışılmışın dışında olacak ki, bir kelimenin anlamını garsona sorduğumda o da yanıtlayamadı. Şaraplar her yemek değişiminde değişti. Beyaz, roze, köpüklü, kırmızı bir çok şarap ikram ettiler. Çok güzel bir deneyim, mutlu bir anı oldu bizim için.
Restoranın adı Pashà. Conversano’daki kendi yerine gitmek isterseniz güzel bir seçenek olacağı kesin. https://www.ristorantepasha.com/it/?lang=en
Kanadalı arkadaşlarımızla daha sonra da emailleştik. Kalplerde samimiyet, damaklarda lezzet ayrıldık Masseria Moroseta’dan.
Vera Eğitim, Tuğçe Özgen, [email protected]
Hata: İletişim formu bulunamadı.