Bugün yoğun bir Pazartesi gününün ardından kahvemi yapıp cam kenarına oturdum. Güneşli bir gündü bugün İstanbul’da. Ofisimiz güney cephe her daim bütün güneş ışığını misafir ediyor. Bir öğrencimizin velisinin getirdiği Unlimited Art dergisini karıştırmaya başladım. O sırada tanıştım İtalyan asıllı Türk ressam Antonio Cosentino ile.

Sanayi mahallesindeki atölyesi, özgünlüğü, hayat üzerine düşünmesi, geçmişe duyduğu özlem beni kendine yakın hissettirdi. Acaba İtalyan Lisesili midir diye düşündüm. Merak ettiğim, ilgi duyduğum konularda araştırmayı, okumayı severim. Internetten baktığımda Mimar Sinan resim bölümü mezunu olduğunu gördüm, fakat lisesi ile ilgili bir bilgi bulamadım.

Cosentino’nun merakımı uyandırması Berlin’de geçirdiği yaz ve “Duvar” konulu eserleri oldu. Geçtiğimiz sene resmi Türkiye temsilcisi olduğumuz Domus Academy’nin Architectural Design master programının burs yarışma konusu da duvardı. Uzun uzun açıklamalar vardı metinde. Bu yarışma konusu bizi de düşündürmüş, kendi aramızda detaylı brainstormingler yapmıştık. İnsanlar arasındaki psikolojik duvarlar, fiziksel duvarlar, görünmeyen ama dikkat edilen sınırlar… Cosentino da bunlar üzerine düşünmüş ve resimlerinde bu konuya yer vermiş.

Bir de Nurol Sanat’taki sergisi ilgimi çekti. Görsel anlamda beni etkiledi, nedenini bilmediğim bir şekilde.

Unlimited dergisindeki haberin tamamını okumak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.

Sevdiklerinizle aranızdaki tüm duvarların kalkması olsun dileğimiz, iyi akşamlar, yarın görüşmek üzere

Vera Eğitim, İtalya’da Eğitim, [email protected]

Referanslar:

https://www.unlimitedrag.com/single-post/Antonio-Cosentino-nun-duvari

http://www.beyazart.com/sanatci/Antonio-Cosentino

http://www.nurolsanat.com/antonio-cosentino-resim-sergisi.html