Domus Academy Product Design masterından mezun olan öğrencimiz Ecem Argın bizlerle staj sürecini paylaştı. Domus Academy’de staj dönemi nasıl oluyor, staj başvuruları nasıl yapılıyor merak ettiğiniz tüm soruların cevaplarını Ecem bizimle paylaştı. Ecem’e çok teşekkür ediyoruz. 🙂

Merhaba,
Ben Ecem Argın. Domus Academy Master in Product Design bölümünden geçtiğimiz Temmuz ayında mezun oldum. Domus Academy’de derslerim bittikten sonra staj dönemimi Mario Trimarchi Design Studio’da tamamladım.
Domus Academy’nin kariyer platformundan staj yeri için 6-7 yere başvuru yapmıştım ve Mario Trimarchi Design Studio’dan hemen dönüş geldiğinde çok sevindim. Mario’nun Paşabahçe’ye de tasarım yaptığını öğrenince ekstra sevinmiş heyecanlanmıştım. Paşabahçe benim staja başvurmadan önce de hep çalışma hayali kurduğum bir yerdi, tarz olarak tam bana hitap ediyor. Domus’un kariyer danışmanı çok ilgilendi o süreçte, Mario ile ben arasında bağlantı oldu ve online interview organize ettik. Zoom görüşmesi yaptık yaklaşık 20 dk ve karşılıklı beklentilerimizi konuştuk. Güleryüze çok önem veren biri olduğu için benimle ilgili çok pozitifti. 3-4 güne de kabul edildiğime dair mail aldım.
Staj yaptığım yer çok disiplinli bir tasarım stüdyosuydu, mimarlık projeleri de vardı aynı zamanda. Çok zevkli ve sanatsal aynı zamanda fonksiyonel ve çeşitli ürünler tasarlıyorlardı. Aynı anda 6-7 farklı proje için çalışıyorlardı, genelde yoğunlardı. Eskiden 10 kişilik bir ekipmiş ama şu an baş tasarımcı Mario dışında üç kişi daha vardı ekipte. Herkes yapılması gereken her işi yapıyor gibiydi. O günkü program neyse, öncelikli projeler neyse (müşterilerin de taleplerine göre) hem planlı hem spontane bir şekilde gelişiyordu yapılacak iş. Ben genelde ekipteki herkese senin için yapabileceğim bir şey var mı, nasıl yardım edebilirim vs. sorular soruyordum. Bazen de onlar benden rica ediyordu. IMac’te adobe programları kullanıyordum stüdyodayken ve programların hepsi İtalyanca olduğu için başta epey zorlandım. Çünkü ben İtalyanca öğrenemedim ne yazık ki. Ara sıra araştırma görevleri veriyorlardı. Onlarla beraber toplantılara da katılıyordum ama tabii dil yine İtalyanca’ya dönüyordu belli bir noktadan sonra. Önemli noktaları bana çeviriyorlardı ama derin, detay noktaları kaçırdığım için üzülüyordum. 🙂 İtalya’ya geleceklere en önemli tavsiyem gelmeden ya da buradayken İtalyanca öğrenmeye başlamaları.
Stüdyoda herkes çok yardımsever ve arkadaş canlısıydı. Mario şakacıydı ve çok gülüyorlardı. Pozitif bir enerji vardı hep stüdyoda. Ekim sonu-Aralık sonu olmak üzere 2 ay staj yaptım. Arada maket yaptığım da oldu. Instagram ve websiteleri için fotoğraf editlediğim de oldu. Indesign’dan tasarladıkları ürünlerin ambalajı için etiket tasarladığım da oldu. Bir tek Rhinodan 3D model yapamadım ve keyshottan render alamadım çünkü iMac te o programlar yoktu ve bu işle direkt ordaki diğer tasarımcı ilgileniyordu. Alessi, Mario’nun en büyük müşterilerinden, yıllarca onlara çok fazla iş yapmışlar. Ben de en uzun süre Alessi’ye sunulacak projeler için çalıştım. Alessi tarafından bu sene sonu üretilmesi planlanan sculpture lar tasarladım. Ne yazık ki detay veremiyorum, çok gizli olduğunu söylediler. 🙂 Benim için çok özel bir deneyim oldu.
Ayrılırken çok duygulandım, dördünü de ayrı ayrı çok sevmiştim. Hiç açılmamış kutusunda, Alessi’nin meyve kasesini hediye ettiler. Benim stajyerler arasındaki en kibar olanı olduğumu söylemişti. 🙂 Çok güzel vedalaştık, Paşabahçe veya başka bir iş için başvurularımda her zaman referans olabileceğini söyledi Mario. Orda çalışmaya devam etmeyi çok isterdim ama o tarz stüdyolarda staj yapmak için çok fazla öğrenci var ve onların da stajyer tercih etmesi çok doğal elbet. Ben dahil herkes tatlı, çikolata vs. alıyordu ve stüdyoda beraber yiyorduk. Küçük bir buzdolabı ve microdalga vardı, çoğu zaman herkes evden getirip orda yiyordu. Özel bir tasarım stüdyosu.
Sevgiler,
Ecem Argın