Anassagora’nın izinde, Urla’da bir şarap tadım günü

Haftasonunu geçirmek üzere kısa bir plan yapıp İzmir’in yolunu tuttuk. 2 gecelik küçük tatilimizin bir günü ve gecesini Urla’ya ayırmıştık. Şimdi İstanbul’a döndükten sonra keşke daha çok zamanımız olsaymış diyoruz hepimiz birden. Urla bize çok güzel anılar sundu. Bunlardan bir tanesi de USCA şarap bağlarına yaptığımız ziyaret. Urla’da çok fazla şarap evi, şarap bağı olduğunu duymuş ve araştırmıştık. Kısıtlı zamanımızda tek bir bağ gezme imkanımız oldu. USCA’yı seçmemizin nedeni anlatımlı şarap tadım aktivitesi sunuyor olması ve bu bölgedeki en eskilerden biri olduğunu öğrenmemiz oldu.

Öncelikle Usca, aynı yazıldığı gibi okunuyor. Yani okunuşu Uska değil, Usca. İsmini milattan önce Urla’da doğmuş ünlü filozof Anassagora’dan alıyor. İtalyan Lisesi’nde az duymadık adını Anassagora’nın. Latince dersinde özellikle Peloponneso savaşları anlatılırken, filosofia dersinde ve yanılmıyorsam sanat tarihi derslerinde. Şimdi bu yaşımda birçok şeye üzülüyorum. O zamanlar mecburiyetten o dersleri çalışmama, doğduğu şehir Clazomene dediklerinde onun aslında Urla, Ege bölgesinde oluşunu bilmemek ve en önemlisi bizim topraklarımızın bu kadar medeniyet, bilgelik içermesine rağmen bu bilgilerin kendi tarih derslerimizde yer almaması.

Hemen araştırdım Clazomene nereye denk geliyor diye
M.Ö Peloponneso Savaşı zamanında Ege haritası ve Clazomene

Usca Şarapçılık’ın kurucu ailesinden öğrendiğimiz bilgilere göre, Urla doğumlu Anassagora tarihte ilk defa felsefeyi dinden ayıran filozof. İlk defa felsefeyi akla yani usa dayandırıyor. Us felsefesinin kurucusu. İşte Usca ismi buradan geliyor.

Uscayı kuran ailenin felsefe, tarihle ve edebiyatla tek ilgisi Anassagora üzerinden değil. Bütün şaraplarını Shakespeare’in 154 sonnet’sini referans alarak numaralandırmışlar. Şişelerin üzerindeki QR kodu okutarak sonnetlerin çevirilerine ulaşmak mümkün. O gün 73 numaralı roze, 99 numaralı beyaz, 66 numaralı kırmızı ve 76 numaralı kırmızı şarapları denedik.

Kendimce aldığım notları da şarap tutkunlarıyla paylaşmış olayım. Sonnet 99 beyaz fıçı şarap oldukça aromatik. Çiçeksi, meyvemsi, baharatlı aromalar içeren, kabuklularla iyi giden bir şarap.

Sonnet 66 numaralı kırmızı şarap en çok çevirisinin Can Yücel tarafından yapılmış olmasıyla dikkat çekti. Risotto, yağlı olmayan etlerin eşlikçisi %60 Cabernet Sauvignon, yüzde 30% Shiraz ve %10 Merlot üzümlerinin karışımından oluşuyor.

En son denediğimiz ve benim en beğendiğim Sonnet 76 ise 18 ay fıçıda olgunlaştırılmış, %80 Cabernet Sauvignon, %20 Merlot kupajından oluşan, 2018 rekoltesi üzümlerden yapılmış bir kırmızı şaraptı. Dinlediğimiz kadarıyla ağızda koyu orman meyveleri, siyah erik, siyah üzün, böğürtlen ve hatta bitter çikolata tatları bırakan bir şarapmış.

Şarapların yanında peynir ve grisini ikramı, her şeyden öte doyurucu bir anlatım ve arkasındaki hikaye kendimi İtalya’ya gitmiş gibi hissettirdi. Urla gibi bir yerde böyle güzel bir ortamda bulunmak beni çok ama çok mutlu etti, ülkemiz adına umutlandırdı. Şimdilik yazımı burada sonlandırıp, bende yeni pencereler açan ve merak duygumu canlandıran Usca Şarapçılık’a teşekkür ederek, Anassagora’yı biraz daha okumaya ve araştırmaya gidiyorum. Herkese mutlu, sağlıklı akşamlar

Degustasyon sonrası hep beraber bahçede

http://www.italyada.net, Vera Eğitim’in bloğudur. Sorularınız, düşünceleriniz ve her türlü paylaşımınız için bize yazabilirsiniz, çok memnun oluruz.

italyada hakkında

italyada.net İtalya'da Eğitim alanında hizmet veren Vera Eğitim Danışmanlık'ın bloğudur. Bu blogta sadece İtalya'daki okulların duyurularını değil, İtalya'ya yaptığımız seyahatler, İtalyan edebiyatçılarından eserler, İtalyan modası ve İtalya'ya dair birçok haber bulacaksınız.
Bu yazı Gastronomi, Latince, İtalya'da Eğitim, İtalya'da Gezi ve Seyahat, İtalyan Edebiyatı, İtalyan Kültürü, İtalyan Lisesi Anıları kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın