Bugün ofitse köklü bir temizliğe giriştim. Ne zamandır düzenlenmesi gerek bir dolap, yığınla evrak… Neler çıktı neler? Eski anılar canlandı gözümde. Eskiden Milano’ya yapılmış seyahatler, geçmişten çok sevdiğimiz bir öğrencinin vesikalık fotoğrafı, eski bir İtalyanca dergi, bir tramvay bileti, bir tıp üniversitelerine giriş sınavı, bir etiket… Aslında anlatmak istediğim çok şey ama bu yazıyı tek bir konuya ayırmaya karar verdim.

Yıllar önce Milano’ya bir gittiğimde IED’de o zamanlar çalışan Susanna beni bir yemeğe davet etmişti. Hiç unutmam yemekte mürekkep balıklı risotto yemiş, nehir kenarında şarap içmiştik. O gecenin sonrasında beni IED’in son sınıf iç mimarlık üniversite öğrencilerinin dünyaca ünlü meşhur Cappellini firması ile beraber tasarladıkları mobilya sergisinin açılışına davet etmişti. Gazeteciler, ışıklar, şık giyimli bir sürü davetli, şampanya ve çilek servisi yapan yakışıklı garsonlar.

O geceden bir anıyı buldum tozlu kağıtların arasında. Bir grup öğrencinin tasarlamış olduğu ve üretime geçmiş Pandora isimli dolabın tanıtım kitapçığı.

Pandora, aynı Brad Pitt’in Seven filmindeki seri katilin hikayesi gibi, Hristiyanlığın 7 büyük günahından ilham almış. Her bir çekmece ve raf bir günahı temsil ediyor (Dante’nin Purgatorio’sunu okuyanlar bilir). Mesela altta oburluk var. En üst aynalı olan kısım ise kendini beğenmişlik ve kendini üstün görme olan superbia’yı temsil ediyor.

Bugün Cappellini mobilya İstanbul’da Fatih Kral mobilyalarda satılıyor. İtalya’daki en iyi okullardan biri olan IED’in böyle güzel firmalarla projeler gerçekleştirmesi heyecan verici.

IED resmi Türkiye temsilcisi, Vera Eğitim, detaylı bilgi için formu doldurabilirsiniz: