Peri Teti ve kral Peleo’nun düğün gecesine bütün tanrılar davetlidir. Harika bir sofranın etrafında güzel bir sohbet ederken, birden masanın üzerine altın bir elma düşer. Elmanın üzerinde “alla più bella” yani “en güzele” yazar. Elmayı kendine layık bulan 3 tanrıça hemen elmaya atılır. Bunlar bilgelik tanrıçası Atena, güzellik tanrıçası Afrodite ve gücün ve hakimiyetin tanrıçası Era’dır. Tanrıların tanrısı Zeus yani Giove, elmayı kime vereceğine karar veremez ve kararı Truva Kralı’nın oğlu Paride’ye bırakır. O sırada İda Dağı’nda oturmakta olan Paride’ye haber gider. Elmayı atan kişi düğüne davetli olmayan tek tanrı Anlaşmazlıkların Tanrıçası Discordia’dır.
Ve bu olay, Yunan yazar Omero’nun meşhur eseri Ilyada Destanında anlatılan, toplam 10 yıl süren Truvalılar ile Acheiler arasında süren savaşın nedenidir.
3 tanrıça altın elmayı kendisine vermesi için Paride vaatlerde bulunur. Era hakimiyet ve topraklara sahip olma hakkı sunarken, Atena bilgelik, Afrodit ise dünyanın en güzel kadınını sunar. Paride en güzel kadını seçerek elmayı Afrodit’e verir. Dünyanın en güzel kadını Elena, yanı Acheilerin kralı Agamennone’nin karısıdır. Mitoloji gereği Paride Elena’yı kaçırdığında, 10 yıl süren kanlı savaş da başlamış olur.
Bugünlerde evden işe giderken sürekli üzerinde Discordia yazan nakliye kamyonlarına denk geliyorum. Aklımdan binlerce yıl önce olduğu söylenen İlyada efsanesi geçiyor. Bir yandan da kim şirketine, İtalyanca “Anlaşmazlık, tartışma, hemfikir olmama anlamına gelen discordia” adını koyar diye kara kara düşünüyorum…